Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından verilen hapis cezasının şartlı olarak cezaevinde infaz edilmemesidir. Bu uygulama, hükümlünün toplumsal hayatına devam etmesine ve cezasını cezaevi dışında geçirmesine olanak tanır. Genel olarak, suç işleyen bir kişinin hapis cezası cezaevinde infaz edilir. Ancak bazı durumlarda, belirli şartlar sağlandığında, hükümlünün cezası denetim altında toplumda infaz edilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) hapis cezasının ertelenmesi kurumu düzenlenmiştir. Bu düzenleme sayesinde, hapis cezasına çarptırılan kişi, mahkemede belirlenen denetim süresini "iyi halli" geçirdiğinde, cezası infaz edilmiş sayılır ve cezaevine konmaz.
5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi, hapis cezasının ertelenmesi koşullarını ayrıntılı şekilde düzenlemiştir. Bu şartların bir arada bulunması zorunludur:
Kanunun lafzından da anlaşıalcağı üzere;
Özellikle belirtmek isteriz ki erteleme kararı verilmeden önce, hükümlünün kişisel özellikleri ve bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaatin mahkeme nazarında oluşturulması önemlidir. Cezanın ertelenmesi, maddi hukuka ve usul hukukuna ilişkin bir kurum ve müessese olup, infaz hukukuna dair diğer düzenlemelerle karıştırılmamalıdır.
Yukarıda belirtitğimiz şartları ayrıntısı ile izah edecek olur isek;
1- Mahkemece Hapis Cezası Kararı Verilmiş Olması
Ceza erteleme kurumu yalnızca hapis cezaları için uygulanabilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi, sadece hapis cezalarının ertelenmesin izin vermektedir ve dolayısıyla adli para cezalarının veyahut başkaca cezalar hakkında erteleme kararı verebilmek mümkün değildir.Bu konu da mahkemenin herhangi bir taktir hakkı bulunmamaktadır. Eğer bir suçun cezası hem hapis hem de adli para cezasının kombinasyonunu içeriyorsa, mahkeme yalnızca hapis cezasını erteleyebilir. Örneğin, TCK belirtilen dolandırıcılık suçunda, kişi hem bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası hem de beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılabilir. Mahkeme bu durumda hapis cezasını erteleyebilir, ancak adli para cezası için bu mümkün değildir.
Bir yıl veya daha az süreli hapis cezaları, kısa süreli hapis cezaları olarak tanımlanmıştır. Mahkeme, bir yıl veya daha az süren hapis cezalarını adli para cezasına çevirebilir. Ancak, bu çevrilen adli para cezaları için de erteleme kararı verilemez. Erteleme kararı için nihai cezanın hapis cezası olması şarttır.
2- Hapis Cezasının 2 Yıl veya Daha Az Süreli Olması
İki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişiler için cezanın ertelenme imkânı bulunmaktadır. Bu, mahkemenin verdiği ceza 2 yıl 1 gün olduğunda, ceza miktarı nedeniyle kişi ceza erteleme hakkından yararlanamaz.Kısacasıdiğer tüm şartlar sağlansa dahi 2 yılı 1 gün geçerse ceza ertelenemez. Cezanın süresi, erteleme müessesinin kesin bir önkoşuldur. Bu şart sağlanmadığında diğer koşullara bakmaya dahi gerek yoktur. Ancak, suç işlendiği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını geçmiş olan kişiler için bu süre üç yıla kadar çıkabilmektedir. 2 Yıllık ceza süresinin istisnalarından birisi de bu durumdur.Kanun koyucu yaş küçüklüğü ve büyüklüğü ile ilgili bu şekilde hassas bir düzenleme yapmıştır.
Hapis cezasının ertelenmesi kararı verilirken mahkeme, hükmettiği nihai ceza süresini dikkate alır. Mahkemenin belirlediği sonuç ceza yani arttırım ve indirim sebeplerinden sonra nihai ceza 2 yıl veya daha az ise, diğer şartlarda sağlanıyorsa ertelenmeye karar verebilir. Sonuç ceza, tüm kanuni artırım ve indirimler uygulanarak belirlenir.
Bir mahkeme, aynı karar kapsamında birden fazla suç nedeniyle hapis cezası öngördüğünde, her suçun cezası için erteleme koşullarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gereklidir. Yani bir kişiye birden fazla suç isnat edildiğinde, bu suçların cezaları birleştirilmez; her suçun cezasının erteleme koşullarını karşılayıp karşılamadığı bağımsız olarak incelenir. Örneğin, 6136 sayılı kanuna muhalefet ederek silahla taksirle bir kişiyi yaralayan sanığa 6106 Sayılı Kanuna Muhalefet suçundan önce 1 yıl 8 Ay hapis cezası verildiğinde ve taksirle yaralama eyleminde de 8 ay ceza verildiğinde her iki suç için de hapis cezası ayrı ayrı ertelenebilir.
3- Ceza erteleme kararı verilecek kişinin daha önce kasten işlenen bir suçtan dolayı 3 aydan fazla kesinleşmiş hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ,
Hapis cezasının ertelenebilmesi için üçüncü şart, sanığın evvelinde kasten işlenmiş bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına çarptırılmamış olmasıdır. Kasten işlenmiş bir suç nedeniyle 3 aydan fazla hapse mahkumiyet, erteleme kararına engel teşkil eder. Ancak taksirle işlenen suçlarda istisnadır.Taksirle işlenen suçlarda 3 aydan fazla kesileşmiş mahkumiyet hükmü olsa da erteleme müessesesi açısından bir engel yoktur.
4- Sanığın Tekrar Suç İşlemeyeceği Kanaatinin Mahkemede Oluşması
Hapis cezasının ertelenmesi, suçlunun kişisel durumuna uygun bir ceza bireyselleştirme yöntemidir. Bu nedenle, kişinin yargılama sırasındaki tutum ve davranışları, suçtan dolayı duyduğu pişmanlık ve gelecekte suç işleme potansiyeli gibi hususlar mahekem hakimi tarafından değerlendirilir. Hakimin bu değerlendirmesi sübjektif olamaz; mahkeme hakimi , dava dosyasındaki kanıtları dikkate alarak objektif bir değerlendirme yapmalı ve ulaştığı sonucu gerekçelendirmelidir. Bu gerekçelendirme, Yargıtay denetimine imkan sağlayacak şekilde açık ve anlaşılır olmalıdır.
Cezanın ertelenip ertelenmeyeceğine veya ertelenmesi gerektiğine dair karar verilirken gerekçeler sunulmalı, bu gerekçelerin yasal ve yeterli olduğu, sanığın kişiliğine ilişkin bilgi ve belgelerin doğru bir şekilde değerlendirildiği anlaşılmalıdır. Bu gereklilik keyfiliği önlemenin yanı sıra, tarafların tatmin olmasını da sağlar. Geçerli ve yeterli gerekçeler olmaksızın bir erteleme talebinin reddedilmesi, yasa koyucunun amacına aykırı düşer ve cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine zıt olur, bu da keyfi uygulamalara yol açabilir. Erteleme kararı mutlaka olayla uyumlu olmalı ve yargıç sanığın kişiliğine dair somut nedenlere dayanmalıdır. Sanığın olay öncesi ve sonrası davranışları dikkate alınarak gelecekteki yaşantısı tahmin edilmeli ve suç işleme eğilimi buna göre belirlenmelidir
a. Sanığın samimi bir şekilde pişmanlığının mahkeme yansıması: Sanığın işlediği fiil nedeniyle pişman olduğunu belirten ifadeler kullanması veya pişmanlığını telafi edici davranışlarla göstermesi, tekrar suç işleyip işlemeyeceğine dair güçlü bir gösterge olabilir.
b. Sanığın samimi bir şekilde özür dilemesi: Mağdurdan duruşmada samimi bir şekilde özür dilemek, sanığın tekrar suç işlemeyeceğine dair olumlu bir işarettir.
c. Sanığın sabıka durumu: Geçmiş yaşamında ya da adli sicil kaydında olumsuzluk olmaması, sanığın tekrar suç işlemeyeceğine dair pozitif bir kanaat oluşturur.
d. Sanığın yargılamaya katılması ve yargılamada ki tutum davranışları: Sanığın duruşmalara ve diğer yargı dışı işlemlere katılması olumlu bir davranış olarak değerlendirilir ve cezasının ertelenmesinde dikkate alınır.
5. Hapis Cezasının Ertelenmesi İçin Zararın Giderilmesi Şarti,
Mahkeme, hapis cezasının ertelenmesi için mağdurun veya kamunun suçtan kaynaklanan zararının sanık tarafından giderilmesini zorunlu tutabilir. Ancak bu şart, mahkemenin takdirine bağlıdır ve zarar giderilmeden de hapis cezası ertelenebilir. Hâkim, şartlar gerçekleştiğinde bile erteleme kararı verirken zararın "suçtan önceki hale getirme," "aynen geri verme" veya "tazmin" edilmesi koşulunu getirebilir. Bu durumda, zarar giderilmeden sanığın cezası cezaevinde infaz edilir; zarar giderildiğinde ise sanık serbest bırakılır. Eğer sanık mahkemenin belirlediği ödeme planına veya taksitlere uygun hareket eder ise cezaevine girmeden cezasını infaz ettirmiş olur.
Ertelenen Cezalar Sabıka Kaydına İşlenir mi? İşlenirse Sabıka Kaydından Ne zaman Silinir?
Hapis cezasının ertelenmesi, bir infaz biçimidir ve bu nedenle adli sicil kaydına, yani sabıka kaydına işlenir.
Ertelenen cezanın adli sicil kaydının silinebilmesi için cezanın türüne göre bes, onbes ve otuz yıllık sürelerin geçmesi gerekmektedir.Ancak sabıka kaydında erteleem cezasının işli olması ile Yasaklanmış Hakların Geri Verilmesi müessesini karıştırmamak gerekir.Adli Sicil Kanunu'nu 13/A maddesinde yasaklanmış hakların geri verilmesi müessesesi düzenlenmiştir. İlgili kanunun 13/A maddesinde düzenlenmiş olan "a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." hükümleri uyarınca gerekli şartlar sağlanmış ise yasaklanmış hakları geri verilir.
Hapis cezasının ertelenmesi, hükümlüye belli sorumluluklar getirir. Mahkeme, ceza erteleme kararı verdikten sonra bir denetim süresi belirler. Bu denetim süresi iki şekilde olabilir; ya mahkeme hükümlüden belirli bir yükümlülük beklemez ve yalnızca denetim süresinin “iyi halli” geçirilmesini yeterli görür, ya da denetim süresi içinde bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesini şart koşar. Pratikte, mahkemeler genellikle yükümlülük belirlemeden sadece iyi halli geçişi yeterli bulmaktadır.
Cezası ertelenen hükümlü, 1 yıldan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresine tabi tutulur. Ancak bu sürenin alt sınırı, verilen ceza süresinden az olamaz. Örneğin, hükümlünün cezası 1 yıl 8 ay ise, denetim süresi de en az 1 yıl 8 ay olmalıdır; daha kısa bir süre belirlenemez.
Denetim süresi boyunca meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlüler, bu alanda bir eğitim programına katılarak bir meslek ya da sanat öğrenmeleri sağlanabilir. Örneğin, hükümlünün 1 yıl 8 ay boyunca tekstil fabrikasında eğitim görmesine karar verilebilir.
Eğer cezanın ertelenmesi kararı alındığında hükümlü bir meslek ya da sanat sahibi ise, bu kişilerin kamu kurumlarında veya özel sektörde aynı meslek veya sanatı icra eden birinin gözetiminde ücret karşılığında çalışarak üretime katkıda bulunmaları sağlanabilir.
18 yaş altındaki hükümlülerin meslek veya sanat edinmeleri amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da sunan bir eğitim kurumuna devam etmeleri mahkeme kararıyla hükmedilebilir.
Denetim süresi, hapis cezasının ertelenmesi kararının kesinleşmesini takiben başlar. Genel olarak, bu süre zarfında hükümlü iyi hâl sergilerse cezası infaz edilmiş sayılır. Ancak denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya mahkemenin yüklediği yükümlülüklere ısrarla uymaması durumunda, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
Hapis cezasının ertelenmesi durumunda, mahkeme sanığa denetim süresi boyunca aşağıdaki yükümlülüklerden bir veya birkaçını yükleyebilir
1. Eğitim programına devam etme: Mahkemeler, hükümlünün kişisel, sosyal ve eğitim durumunu dikkate alarak belirlenen denetim süresince, meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlülerin bu alanda bir veya birden fazla eğitim programına katılmalarını zorunlu kılabilir.
2. Gözetim altında ücretli çalışma: Meslek veya sanat sahibi hükümlülerin, bir kamu kurumunda veya özel sektörde, aynı meslek veya sanatı icra eden birinin gözetiminde ücret karşılığında çalıştırılmaları zorunlu kılınabilir.
3. Rehberlik Çalışmalarına Katılma Yükümlülüğü ; hükümlülerin yeniden suç işlemelerini önlemek, iyileştirmek ve topluma kazandırmak amacıyla, denetimli serbestlik uzmanının yönettiği çalışma ve programlara katılmalarını zorunlu kılar. Bu rehberlik faaliyetleri, hükümlünün suç işlemesine neden olan etkenlerin analiz edilerek belirlenen risk ve ihtiyaçlarına göre planlanır. Ayrıca, zararlı alışkanlıklar edinmesine yol açabilecek çevrelerden uzak durmasını, sorumlu ve uyumlu bir birey olmasını ve topluma faydalı hale gelmesini amaçlar. Eğitim ve iyileştirme bürosunda görevli uzmanlar tarafından yürütülen bireysel görüşmeler, grup çalışmaları, müdahale programları ile hükümlünün ailesi ve sosyal çevresiyle iş birliği yapılmasını içerir.
Hapis Cezasının Ertelenmesi Kararının İtiraz, İstinaf ve Temyiz Edilmesi
Hapis cezasının ertelenmesi kararlarına karşı istinaf başvurusu yapılabilir. Bölge adliye mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hem maddi olay hem de hukuki açıdan inceler ve yeni bir karar verebilir. İstinaf başvurusu, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılmalıdır. Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak bilinen değişiklik ve yeni düzenlemeleri barındıran 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("Kanun"), 12 Mart 2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.Ceza Hukukunda Tefhim ile başlayan istinaf , itiraz ve temyiz süreleri iş bu değişilikten itibaren tefhim ile başlayan istinaf itiraz gibi kanuni süreler tebliğ ile başlamaktadır.
İnternet Sitemizde yayınlanan tüm makalelerin yayın, telif hakkı Rönesans Avukatlık & Arabuluculuk Bürosuna ait olup sizde hukuk camiasına katkınızın olmasını arzu eder iseniz yazdığınız makalelerinizi info@ronesanshukuksamsun.com adresine mail atabilirsiniz.
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?