(0362) 543 97 19
Hakaret Nedir?

Hakaret Nedir?

Hakaret Nedir?

Hangi Kelime veya Sözler Hakaret Suçu Oluşturur / Oluşturmaz?

5237 sayılı TCK’nın 125. maddesi hakaret suçunu düzenlemektedir. Bu suçun temel hali için öngörülen ceza, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Hakaret suçu, kamu görevlisine karşı veya diğer nitelikli durumlarla işlendiğinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. Ayrıca, hakaret suçu alenen işlendiğinde ceza 1/6 oranında arttırılır. Örneğin, bir bekçi veya zabıtaya  sokak ortasında “aptal” diyen bir kişi, kamu görevlisine hakaret suçundan en az bir yıl hapis cezası alacak ve cezası alenen işlenmesi nedeniyle 1/6 oranında arttırılacaktır.

Hakaret suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Hakaret" başlıklı 125. maddesinde;
"(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir.

Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir.
Yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına göre her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.

Kamu görevlilerinin, görevlerini yerine getirirken fonksiyonlarını etkilemeyi ve saygınlıklarına zarar vermeyi amaçlayan aşağılayıcı saldırılara karşı korunmaları zorunludur. Ancak demokratik bir hukuk devletinde, kamu görevini üstlenenleri denetlemek, faaliyetlerini değerlendirmek ve eleştirmek de kaynağını Anayasadan alan düşünceyi açıklama özgürlüğünün sonucudur. Bu nedenle eleştirinin sert bir üslupla yapılması, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgu olduğu için hakaret suçuna vücut vermez ise de, eleştiri yapılırken görüş açıklama niteliğinde bulunmayan, küçültücü, aşağılayıcı ifadelerin kullanılmaması, düşünceyi açıklama sınırları içinde kalınması gerekmektedir.

Hakaret suçuna vücut veren veya vermeyen ifadeler kanunda tek tek belirtilmemiştir.

  1. Beddua niteliğinde olan sözler: Örneğin, “Allah seni bildiği gibi yapsın","Allah belanı versin”, “Allahından bul”, “Allah müstahakını versin” gibi ibareler. Bu tür ifadeler beddua niteliğinde olup hakaret suçu oluşturmaz.

  2. Eleştiri veya ağır eleştiri kapsamındaki sözler: Örneğin, Bir belediye Başkanına "Soyguncu Belediye Başkanı"  veya bir hakime yönelik “Dosyaları okumuyorsunuz, okumadığınız gibi biz okuduğumuz için susturmaya çalışıyorsunuz, bu rezalettir” şeklinde yapılan yorumlar eleştiri mahiyeti taşır ve hakaret suçu teşkil etmez.

  3. Kaba hitap ve nezaket dışı sözler: Örneğin, “Terbiyesiz”, “Ahlaksız”, “Siz kimsiniz lan”, “Ne mal olduğunuz belli” gibi ifadeler kaba hitap veya nezaket dışıdır ancak hakaret suçu oluşturmaz.

Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığıdır.

Örneğin biz gazetecinin bir siyasiye ilişkin olarak yapmış olduğu haberde haber içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde siyasilerin eleştiriye katlanma yükümlülğü vardır.Bu nedenle bir gazetecinin bir siyasiye haber içeriğinde sarfettiği alçak hain sözü hakaret olarak değerlendirilemez iken, birbiri ile tartışan iki alalade vatandaşın birbirine karşı sarfettiği alçak hain sözü hakaret olarak değerlendirilebilir.

Hakaret Sayılan veya Sayılmayan Kelimeler veya Sözler Nelerdir?

1.Soyguncu Belediye Başkanı:

(YARGITAY 18. Ceza Dairesi ESAS :2016/15701 KARAR: 2018/15613 Karar Tarihi: 22.11.2018 )

Dabrowski/Polonya davasında, bir gazeteci yerel bir siyasetçi ile ilgili devam etmekte olan ceza yargılamasına dair yazdığı yazıların gazetede yayınlanmasının ardından hakaret suçundan mahkûmolmuştur. Başvuran, hakaret ettiği iddia edilen belediye başkanının, hırsızlık suçundan ceza almasınınardından 'soyguncu belediye başkanı' olarak tanımlamıştır. AİHM, bu başvuruda, 10. maddenin ihlaledildiğine karar verirken, gazetecinin bir dereceye kadar abartma hakkına sahip olmasına ve belediyebaşkanının kamuya mal olmuş bir kişi olarak, bazıları olgusal temelden yoksun olmayan değer yargısıolarak değerlendirilebilecek eleştirilere karşı, daha fazla hoşgörü göstermek zorunda olmasına özel bir ağırlık vermiştir (Dabrowski/Polonya, 18235/02, 19/12/2006)

 

2.Defol git, salak herif:

(YARGITAY 18. Ceza Dairesi ESAS :2016/15701 KARAR: 2018/15613 Karar Tarihi: 22.11.2018 )

 EON/FRANSA DAVASINDA AİHM, bir siyasî eylemcinin, 2008 yılında Fransa Cumhurbaşkanı‘nın ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanı korteji geçmek üzereyken, üzerinde “Defol git, salak herif” yazılı bir pankart açarak Fransa Cumhurbaşkanı’na hakaret etmekten hüküm giymesini incelemiştir. AİHM, bu içtihadında yerginin, pek çok kez, özünde var olan abartma ve saptırma vasıfları yoluyla, doğal olarak kışkırtmayı ve galeyana getirmeyi amaçlayan bir sanatsal ifade ve toplumsal eleştiri biçimi olduğunu belirttikten sonra, ceza verilmesinin, güncel konular hakkında yergi niteliğinde ortaya konulan ifade biçimleri üzerinde bir soğutma etkisi yapmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Bu tür ifade biçimlerinin kendisi, kamu menfaatini ilgilendiren sorunların serbestçe tartışılmasında oldukça önemli bir rol oynayabilmektedir ki; serbest tartışma olmadan demokratik toplum mümkün olamaz (Eon / Fransa, 26118/10, 14.03.2013)
 

3.“Ahlaksızca”, “Yüz Kızartıcı”, “En Adi Türden Fırsatçılık":

YARGITAY 18. Ceza Dairesi ESAS :2016/15701 KARAR: 2018/15613 Karar Tarihi: 22.11.2018 )

Lingens/Avusturya davasına konu olan olayda ise, Avusturya’da 1975 yılında yapılan seçimlerden sonra, bir gazeteci olan başvuran Lingens, geçmişinde Nazi faaliyetleri bulunan bir siyasetçi ile koalisyon kuracağını açıklayan Federal Şansölye Bruno Kereiski’yi eleştiren yazılarında, “ahlaksızca”, “yüz kızartıcı”, “en adi türden fırsatçılık” ifadelerine yer vermiştir. Başvuranın para cezasına mahkum olduğu bu davada AİHM, politikacıların kendilerine yöneltilen ağır eleştirilere tahammül etmek durumunda olduğunu vurgulamış ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna varmıştır. AİHM, içtihatlarını tekrar ederek, siyasetçilerin eleştirilere özel kişilerden daha fazla hoşgörü göstermesi gerektiği ilkesine dayanmış ve mahkûmiyetin ifade özgürlüğüne orantısız bir müdahale oluşturduğuna hükmetmiştir. Hararetli siyasi tartışmaların yaşandığı bir arka plan ışığında, başvurucunun açıklamaları, saldırgan olmakla birlikte hakaret niteliğinde görülmemiştir (Lingens/Avusturya, 9815/82, 08/07/1986)

 

4."Kaltak":"

YARGITAY 18. Ceza Dairesi ESAS :2016/15701 KARAR: 2018/15613 Karar Tarihi: 22.11.2018 )

KARŞI OY

Sanığın "... Çine'de oy isteyemez" başlığı ile 14/03/2014 tarihinde Çine Madran gazetesinde
yayınlanan yazı içeriğinin bir bölümünde, yazdığı dörtlüğü orijinal halinin dışında yazdığını izah edip, hicvin ötesinde alenen katılanı hedef alan hakaret içeren "kaltak" kelimesini kullanması, keza yazı bütünlüğü içinde katılanı kamu görevini yaptığı dönemde, kamu imkanlarını kullanarak çıkar elde eden kişi olarak belirtip, atılı suçun unsurlarından olan olgu isnadında bulunması karşısında Yerel Mahkeme hükmünün onanması gerektiği düşüncesi ile çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

 

5.Karaktersiz Herif:

YARGITAY 18. Ceza Dairesi ESAS :2017/10756 

Sanığın, katılana söylediği “işini yapmıyor, karaktersiz herif” şeklindeki kaba ifadeler hakaret suçunun unsurlarını taşımadığı halde, mahkûmiyet kararı verilmesi bozma sebebidir 

 

6. Dinsiz, İmansızlar:

YARGITAY 18. Ceza Dairesi  :2017/7985 Karar

Sanığın müştekilere yönelik “dinsiz, imansızlar” şeklindeki ifadeleri, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı için hakaret suçunun unsurlarını taşımamaktadır 

 

7. Terbiyesizlik Yapma:

YARGITAY 18. Ceza Dairesi 2021/8900 Karar

Sanığın katılana söylediği kabul edilen “terbiyesizlik yapma” ifadesi, kaba bir hitap tarzı olup, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı için hakaret suçunun unsurlarını taşımamaktadır. Ceza verilmemesi bozma nedenidir 

 

8.“Terbiyesiz Herifler”:

YARGITAY 18. Ceza Dairesi 2019/10939 Karar

Müşteki polis memurlarıyla tartışma sırasında, müştekelere "terbiyesiz herifler" şeklinde hitap edilmesi, nezaketsiz ve kaba bir konuşma tarzı olarak kabul edilmiştir. Bu sözlerin, somut bir fiil veya olgu isnadı olarak değerlendirilemeyeceği ve dolayısıyla hakaret suçunun oluşmadığı karara bağlanmıştır 

 

9."Edepsiz, Terbiyesiz":

YARGITAY 18. Ceza Dairesi 2017/4861 Karar

Hastanede çıkan tartışmada, katılanın sanığa "Allah senin belanı versin" demesi üzerine sanığın “edepsiz, terbiyesiz” şeklindeki ifadeleri, onur ve saygınlığı rencide edecek boyutta görülmemiştir. Bu sözler, beddua ve kaba bir hitap tarzı olarak değerlendirilmiştir. Hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı göz önünde bulundurulmadan, sanığın beraatı yerine ceza verilmemesi kararının, hata olduğu belirtilmiştir 

 

10. Şizofren Söylemi, Çift Ruhluluk:

YARGITAY 18. Ceza Dairesi 2019/10949 Karar

Katılana yöneltilen “sen şizofren hastasısın, iki ruhlusun, doktora git bir an evvel sağlığına kavuş” ifadelerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olmadığı, ağır eleştiri sınırları içinde kaldığı belirtilmiştir. Bu sebeple bu sözler hakaret olarak değerlendirilmemiştir 

 

11. “Lan”:

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2021/26608 Karar

Kamu görevlileri veya sivillere yönelik kullanılan ağır eleştirilerin veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu kapsamında değerlendirilmemesi için, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlık zedeleyici somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövme içermesi gerekmektedir. İlgili davada, sanığın mağdurlara “lan” demesinin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek boyutta olmayıp, kaba ve nezaket dışı bir hitap tarzı olduğu belirtilmiş ve bu nedenle hakaret suçu unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkûmiyet kararının bozulması gerektiği vurgulanmıştır 

 

12.Siz Kimsiniz Lan, Lan Hepiniz Artistsiniz:

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2021/15523 Karar

Sanığın adliye merdivenlerinde ve nezarethaneye alınacağı sırada katılan ve mağdurlara hitaben söylediği kabul edilen “siz kimsiniz lan, lan hepiniz artistsiniz” ifadeleri, rahatsız edici ve kaba olmakla birlikte onur, şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikte olmadığından, hakaret suçunun unsurlarını taşımadığı kabul edilmelidir 

 

13. Çingene Demek:

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2014/574 Karar

Sanık tarafından kullanılan "çingene" kelimesinin, ülkemizde kendilerini "roman" olarak tanımlayan ve Avrupa'dan Türkiye'ye göç etmiş vatandaşlarımızı kastetmesi nedeniyle, bu ifadelerin mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olmadığının kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle hakaret suçu oluşmamıştır 

 

14. Allah Belanı Versin, Senin Gibi Doktorun:

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2021/21086 Karar

Suça karışan çocuğun, muayene eden doktora hitaben söylediği “Allah belanı versin, senin gibi doktorun” ifadeleri, beddua ve kaba hitap tarzı niteliğinde olup, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici boyutta olmadığından hakaret suçu oluşmaz. Bu hususun dikkate alınmadan mahkumiyet kararı verilmesi bozma nedenidir 

 

15. Hakime "Taraf Tutuyorsunuz":

YARGITAY 2. Ceza Dairesi 2013/6410 Karar

Sanığın, duruşma salonundan çıkarılması üzerine hakime karşı dile getirdiği "siz açıkça taraf tutuyorsunuz" şeklindeki ifadeler, uygulamaya yönelik bir şikayet niteliğinde olup, kasıtlı bir hakaret amacı taşımadığı için hakaret suçu oluşmaz

 

14. "Adam Değilsin":

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2021/15090 Karar

Sanığın kolluk görevlisine yönelik olarak kullandığı "adam değilsin" ifadesi, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek seviyede görülmemiştir. Bu söz, daha ziyade rahatsız edici ve kaba bir ifade olarak nitelendirilmiştir. Bu nedenle, sanığa hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır.

 

15."Yalancı"

YARGITAY 4. Ceza Dairesi 2018/911 Esas

''...Yalancı'' sözünün, tarafların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının da oluşmayacağı..."

 

16."Fetöcüsünüz, Fetönün Polislerisiniz":

YARGITAY 4. Ceza Dairesi  2022/2747  ESAS

Sanık, müştekilere "fetöcüsünüz" demek suretiyle yukarıda nitelikleri açıklanan terör örgütüne mensup oldukları veya destekledikleri isnadında bulunmuştur. Bir kimseye ve özellikle kamu görevlisine terör örgütü üyesi veya destekçisi olduğunun söylenmesi onur, şeref ve saygınlığı rencide eden en ağır eylemlerden birisidir. Söylenen sözün bu içeriği dikkate alındığından eleştiri veya kaba söz olarak kabulü mümkün değildir. Sanık suç tarihinde FETÖ/PYD nin silahlı bir terör örgütü olduğunu bildiği halde, yasalara uygun biçimde görevini yerine getirmeye çalışan kamu görevlilerine, haklı bir neden yokken anılan örgüte üye olduğu veya yardım ettiği suçlamasında bulunmuştur. Silahlı terör örgütü üyeliği TCK'da düzenlenen en ağır suçlardan birisidir. Bozma gerekçesinde sanığın sözlerinin FETÖ/PYD yapılanmasına tepki niteliğinde olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı belirtilmiş ise de, müştekilerin polislerin sanığın yaralandığı kavga nedeniyle olay yerine geldikleri, tedavisinin sağlanması ve soruşturmanın yapılmasına yönelik davranışları dışında bir eylemleri bulunmadığı halde sanığın hakarette bulunduğu konusunda duraksama yoktur.

 

17."Biz terörist miyiz lan, Çakallar"

YARGITAY 4. Ceza Dairesi  2022/4369  ESAS

Dosya kapsamına göre özetle, katılan ve müştekilerin polis oldukları, olay günü kavga olduğunun ihbarı üzerine olay yerine ekip olarak olay yerine intikal ettikleri, kavgaya karıştıkları iddia edilen kişilerle ilgili işlem yapmak istedikleri sırada sanığın "biz terörist miyiz lan, çakallar" diyerek kamu görevlilerine görevlerinden dolayı zincirleme biçimde hakaret suçunu işlediği iddia ve kabul edilerek Yerel Mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ve istinaf talebi Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince esastan reddedilmiştir. Sanık müdafisinin atılı suçun unsurlarının oluşmadığını ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek süresinde hükmü etmesi etmesi üzerine Dairemizce değerlendirilmiş, sayın çoğunluk tarafın " sanığın ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp nezaket dışı kaba söz ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı " gerekçesiyle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. 

KARŞI OY

Somut olayımızda sanığın polis memurlarına yönelik olarak "Çakallar" dediği sabittir. Türk Dil Kurumu'nun Güncel Türkçe Sözlüğüne göre "Çakal" kelimesi hayvan biliminde "etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvan" ve argo olarak ise "Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık, zorba, külhanbeyi tipli kimse" anlamlarına da gelmektedir. Söylenen sözün bu içeriği dikkate alındığından ağır eleştiri veya nezaket dışı kaba söz olarak kabulü mümkün değildir. Yargılamaya konu sözün içeriği, söylendiği yer, söylenme nedeni, zaman ve ortam dikkate alındığında kamu görevlisinin görevini yerine getirirken fonksiyonlarını etkilemek ve saygınlığına zarar verme amacıyla söylendiği, dolayısıyla eylem sonucu katılan ve müştekilerin onur, şeref ve saygınlığı rencide edilerek hakaret suçunun unsurlarıyla oluştuğu kabul edilmelidir.

 

18.“Sen kahpe doğurduğusun, senin annen de belli, baban da belli, biz senin anneni de biliyoruz, senin annen kahpe” :

YARGITAY 2. Ceza Dairesi  2011/25939 ESAS

Sanığın, yakınanın gıyabında, yakınanın kızına söylediği “sen kahpe doğurduğusun, senin annen de belli, baban da belli, biz senin anneni de biliyoruz, senin annen kahpe” biçimindeki sözlerin, yakınanın kızının yanı sıra yakınanın kendisinin onur, şeref ve saygınlığını da rencide edici nitelikte olduğu, yakınana yönelik hakaretin, olay yerinde bulunan tanıklar A. Ç. ve H. tarafından da duyulmuş olması, yakınanın kızı ve damadı olan A. ile H. yakınana yönelik hakarette, olayın tarafı olmayıp ihtilat unsurunun oluşumunda göz önünde bulundurulmaları gerektiği, bu suretle sanığın üzerine atılı gıyapta hakaret suçuna yönelik ihtilat unsurunun da oluştuğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA,

 

19.“Tipsiz, şerefsiz, alçak" :

YARGITAY 2. Ceza Dairesi  2009/2835 Esas

Tarafların aynı sokakta aynı ticari faaliyetle uğraşmaları nedeniyle aralarında önceye dayalı husumet olduğu, olay günü sanığın katılana aynı gün içinde üç kez “tipsiz, şerefsiz, alçak “ şeklinde hakaret ettiğinin iddia edildiği olayda sanığa atılı hakaret suçu sübut bulduğu.

 

20."....gezecek adam mı bulamadın, adam gibi adamlarla gezsene":

YARGITAY 4. Ceza Dairesi  2021/15042 Esas

"....gezecek adam mı bulamadın, adam gibi adamlarla gezsene" şeklindeki sözün nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olması karşısında, sanık hakkında hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle beraat kararı verilmesine ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu makale Samsun Barosu Avukatlarından  Avukat Yunus GÜN  tarafından kaleme alınmıştır.İnternet sitemizde yayınlanan tüm makalelerin yayın ve telif hakkı Rönesans Avukatlık & Arabuluculuk Bürosuna ait olup kaynak göstermek suretiyle kullanabilirsiniz. Sizde hukuk camiasına katkınızın olmasını arzu eder iseniz yazdığınız makalelerinizi info@ronesanshukuksamsun.com adresine mail atabilirsiniz.

Pazartesi - Cuma 09:00-18:00 : (0362) 543 97 19

X

Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?

AY-AI